Sevgili Çevre Dostları,
İnsanları, hayvanları, bitkileri, insan ve diğer canlılarla etkileşim içinde bulunan cansız varlıkları, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen ekosistemi kapsayan çevre hakkı, uluslararası düzeyde ve ilk kez 1972 yılında Stockholm'de yapılan Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı ile gündeme getirilmiştir.
İnsanın, kaliteli bir yaşam sürmesine imkan sağlayan sağlıklı bir çevrede, onurlu bir
biçimde,
özgürlük, eşitlik, adalet içerisinde yaşama hakkına sahip olduğuna vurgu yapan Stockholm
bildirisi
sonrasında temel bir insan hakkı olduğu kabul edilen çevre hakkının öznesi insandır. Bu hak
nedeniyle
sorumluluk üstlenecek olanlar ise; insanlar, devletler, resmi veya özel kurum ve
kuruluşlardır.
20. Yüzyılın hızlı teknolojik gelişmesine, küreselleşmeye, yoğun nüfus artışına,
kentleşmenin ve
sanayileşmenin doğa üzerinde kurduğu baskıya, üretim ilişkilerindeki çarpıklığa, üretim
araçlarının
kullanılış biçimine, iç ve dış göçe, yoksulluk, barınma ve açlığa bağlı olarak ortaya çıkan
çevre
sorunları, sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de hepimizi ve herkesi
ilgilendiren en
ciddi ve önemli insanlık sorunudur.
Gelişme hakkı, barış hakkı, insanlığın ortak mirasından yararlanma hakkı ile birlikte üçüncü kuşak haklar arasında yer alan ve tüm dünya insanları ile paylaştığımız için dayanışma hakkı olarak isimlendirilen çevre hakkı günümüzde hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde son derece ciddi tehlikelerle ve tehditlerle karşı karşıyadır.
Türkiye Barolar Birliği olarak bütün bunların bilincinde ve ayırtında olduğumuz, hukuk ve hukukçuların meslek kuruluşu olarak hak ve özgürlükler ile bunların her türlü ihlali konusunda son derece duyarlı bulunduğumuz için Türkiye Barolar Birliği bünyesinde Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu oluşturmuş bulunuyoruz.
Gerek bu kurul ve bu kurulun üyeleri, gerekse Türkiye Barolar Birliği yönetimi olarak, gerek uluslararası sözleşmeler, gerekse başta Anayasa olmak üzere diğer yasal mevzuat ile ulusal düzeyde koruma altında olan çevrenin ve herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının yanında, buna aykırı olan her türlü eylem ve işlemin karşısındayız.
Buna, Stockholm ve Rio Deklarasyonlarına, yine çevre hakkı ile ilgili olarak genel kabul gören diğer ilkelere göre;
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU